6 Şubatta merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen deprem sonrası yarı yıl tatili 71 ilde 20 Şubatta başlarken, 10 ilde ise kademeli olarak öğrenciler 1 Marttan itibaren 2022-2023 eğitim yılının ikinci dönemine başlayacaklar.

Klinik Psikolog Sümeyye Ündar deprem nedeniyle bir çok çocuğun evsiz ve okulsuz kaldığını belirterek, “Kahramanmaraş merkezli olup 11 ili etkileyen deprem sonrası birçok çocuk evsiz ve okulsuz kaldı. Depremden etkilenen çocukların, yeni okullarına adapte olabilmeleri ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Bu zor süreçte çocuklar ve aileler kadar öğretmenler de kaygılı olabilir.

İlk derste öğretmenin, deprem ile ilgili konuşmadan önce, sınıfında yakınlarını kaybetmiş bir öğrencinin olup olmadığına dikkat etmesi gerekir. Eğer yakınını kaybeden bir öğrencisi var ise, depremi nerede ve nasıl yaşadığı konusunda aile ile detaylı şekilde konuşulmalıdır. Her ailenin depremde yaşadığı (binanın hasarı, yakınlarından ölen veya yaralanan) birbirinden farklı olacaktır. Ailelerin yeni bir hayat kurarken fiziksel, sosyal veya psikolojik olarak zorlandıkları süreçte, öğretmenler çocukların ihtiyaçlarına dikkat edip, hemen gerekli yönlendirmeyi yapma konusunda önemli rol alırlar.

İlk derste deprem hakkında bilgi verip anlatmak yerine, etkin bir şekilde dinleyip yanında olduğunu hissettirmek, öğrenci üzerinde olumlu etki sağlayacaktır. Bazı çocuklar rahat bir şekilde kendilerini ifade edebilirken, bazı çocuklar kendisini ifade edemeyebilir, konuşmak istemeyebilir. İfade edemeyen çocuklardan, yazarak veya çizerek ifade etmesi istenebilir. Eğer ki çocuk bunların hiçbirini yapmak istemezse, asla zorlanmamalı ve zamana bırakılmalıdır. Zamana bırakıldığı süreçte çocuk gözlemlenmeye devam edilmelidir. Çocukta sessizleşip içe kapanma, öfke, regresyon (parmak emme, altına kaçırma gibi), uyku sürecinde bozulmalar ve iştahsızlık gibi durumlar oluşursa en hızlı şekilde mutlaka travma ile çalışan uzmanlara yönlendirilmesi gerekir.

Bazı çocuklar deprem konusunda birden çok soru sorabilirler. Sorulara anında yanıt vermek yerine, ne sormak istediğini anlayıp, fazla bilgi vermeden sadece sorduğu sorulara doğru yanıtlar verilmelidir. Derste diğer çocukları kaygılandıracak soru soran bir çocuğu, direk susturmak yerine “biliyorum çok konuşmak istiyorsun, bana anlatmak istiyorsun istersen teneffüste bunu baş başa görüşelim” gibi cümlelerde yaklaşımda bulunmak gerekir.”

DEPREM BÖLGESİNDEN GELEN ÖĞRENCİLERE ACIYARAK BAKMAYIN

Öte yandan çeşitli nedenlerle deprem bölgesinden ayrılıp, diğer illere giden ve burada eğitim hayatlarına devam eden öğrenciler için öğretmenlere de tavsiyelerde bulunan Klinik Psikolog Sümeyye Ündar” Sınıfa deprem bölgesinden gelen öğrenciye acıyarak bakılmamalıdır. Öğretmenler kendi aralarında konuşurken bile “deprem bölgesinden gelen çocuk” gibi tanımlar kullanılmamalı, ismiyle hitap edilmelidir. Depremden etkilenen çocukların derse dikkatlerini vermeleri biraz zaman alabilir. Dersler biraz geriden alınıp anlatılmaya başlanabilir. Öğretmenlere bu süreçte düşen, çocuklara şefkatle yaklaşıp uygun iletişimi kurmaktır.” dedi.