Distopya, çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır.
Distopik bir toplum otoriter-totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir.
Kelime ilk defa John Stuart Mill tarafından kullanılmıştır. Filozofun Yunanca bilgisi göz önüne alınırsa, kelimeyi “ütopyanın tersi” olarak değil, “kötü bir yer” anlamında kullandığı anlaşılır.
Yunanca bir ön-takı olan dys/dis, “kötü”, “hastalıklı” ya da “anormal” anlamını taşır. ou takısı ise “yok”, “değil” anlamını taşır ki, ütopya (outopia) Yunanca’da “olmayan yer” demektir. Aslında ütopya, “güzel yer” anlamına gelen Eutopia’ya bir gönderme yapar. Yani distopya ile ütopya, dysphoria ile euphoria’nın birbiriyle karşıt olduğu gibi karşıt değildir.
Distopik toplumlar özellikle konusu gelecek zamanlarda geçen hikâyelerde yer alır. Bunlardan en ünlü olanları George Orwell’ın Bin Dokuz Yüz Seksen Dört ve Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya adlı romanlarıdır.
Distopik toplumlar edebiyatın birçok alt türünde görülmektedir ve genellikle toplumdaki politik, ekonomik, teknolojik ve dini problemlere dikkat çekmek için kullanılır.
ALINTI KAYNAK: https://www.ntv.com.tr/teknoloji/distopya-nedir-ne-demek-distopya-kelimesi-ne-anlama-geliyor,LiXKr87gk0uvfyNlpF3hiQ