SELÜLİT NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Selülit tedavisi sürecinde birtakım ilaç ve kremler yağlı dokular üzerinde etkili oldukları için doktor tarafından önerilebilir. Buna göre kafein kremleri hücreleri kurutarak daha az görünür hale getirebilir. Bu tür kremlerin günlük olarak uygulanması gerekir. Yine sadece doktor tavsiyesi üzerine kullanılabilecek bazı ilaçlar, cildi kalınlaştırarak selülit görünümünü azaltabilir. Bu maddenin sağladığı sonuçları görmek için en az 6 ay süreyle kullanım gereklidir, ancak bazı vakalarda kalp çarpıntısına neden olması sebebiyle dikkatli kullanılmalıdır.
Bazı bireyler selülit görünümünü azaltmak için kompresyon giysisi kullanırlar. Bu giysiler, görünür selüliti azaltmak için arterleri sıkıştırmaya ve kan ve lenf akışını artırmaya çalışır. Ancak bu tür kıyafetlerin doktor tavsiyesi olmadan kullanılması, vücutta ve kan dolaşımında istenmeyen yan etkilere yol açabilir.
Farklı tekniklerin etkililiğine ilişkin çeşitli çalışmaların yakın zamanda gözden geçirilmesi, bu prosedürlerin genel olarak her vakada işe yaramadığını veya araştırma metodolojisinin hatalı olduğunu göstermiştir. Bu yüzden selülitten kurtulma vaatlerine dikkatle yaklaşılmalıdır.
Liposuction yöntemleri: Normal şartlarda bağ dokusunun yapısını etkilemediği için selüliti yok etmez.
Lazer yardımlı liposuction yöntemi: Bölgeden küçük miktarlarda yağ alınır, ancak bu yöntemin bazı vakalarda çukurlaşmayı daha da kötüleştirebildiği gözlemlenmiştir. Yapılan bilimsel araştırmalar bu yöntemin selüliti uzun vadeli azaltabileceği sonucuna henüz varmamıştır.
Ultrasonik liposculpting yöntemi: Yağ parçacıkları ultrason dalgaları ile imha edilir. Ancak, bu yöntemin de etkinliği konusunda yeterli bilimsel araştırma tamamlanmamıştır.
Lenfatik drenaj uygulaması: Özellikle bacaklarda yüzeyel dolaşımın bozulması sonucu lenfatik drenajın sağlanması amacıyla tüm bacak veya karına eşit miktarlarda değişik aralık ve değerlerle basınç uygulanması işlemidir.
Mezoterapi: 4 milimetrelik özel iğneler ve bir enjektör yardımıyla cildin orta tabakasına özel solüsyonların enjekte edilmesidir. Bu maddeler selülitli bölgeye doğrudan etki yapar ve vücut tarafından kullanılmayan yağ hücrelerini parçalayarak organizma tarafından tekrar kullanılabilir yağ durumuna getirir. Tedavinin amacı yağ hücrelerinin zarlarını parçalamak, lenf ve kan dolaşımını rahatlatmak, lipoliz mekanizmasını tekrar harekete geçirmek, cilt yüzeyini iyileştirmektir.
LPG: Cilde vakum uygulayarak “septa” adı verilen anatomik yapıları gevşetmeyi, uzatmayı ve hatta koparmayı amaçlayarak çalışan cihazlar selülit tedavisinde yer bulmuşlardır. LPG aspirasyon (emme) ve dönme aksiyonlarının birlikte kullanılarak deri ve deri altı dokulara negatif basınç uygulanması prensibine dayanan bir masaj metodudur.
Akupunktur: Vücudun çeşitli kilit noktalarına iğneler yardımıyla ulaşıp su ve yağ hücrelerini harekete geçirerek yok etme yöntemidir.
Ozon terapi: Yağ hücrelerini oksijen ile temizleyerek, yağların yakılmasını amaçlayan bir yöntemdir. Selülitli bölgeye uygulanan buhar banyosu sayesinde oksijen alt tabakaya kadar ulaşır ve kan dolaşımını hızlandırır.
Lazer tedavisi: Selülitli bölgeler üzerine uygulanan lazer ile kan dolaşımı hızlandırılır ve hareketsiz bölgeler harekete geçirilir. Geçirgenleşen yağ hücrelerindeki fazla yağ dinamik lazer ile akışkan, sıvı hale getirilir ve yağ hücrelerinin sağlıklı formuna dönmesi sağlanır.
Ultrason: Derinin altına doğru inilerek yağ hücrelerini parçalamayı sağlayan bir yöntemdir. Sadece selülitli bölgelerde değil küçük yağların tedavisinde de etkilidir. Bu yöntemle ses dalgalarının kavitasyon etkisiyle selüliti parçalaması veya depolarını azaltması sağlanır.
Basınç tedavisi: Hava basıncı ile kan ve lenf dolaşımını harekete geçiren bu yöntem, selülit tedavisinde çok etkilidir.
Lipoelektro: Çok ince ve uzun iğneler yardımıyla yapılan bu tedavide, elektro ile selülitli bölgelerdeki yağlar parçalanarak boşaltılmaya çalışılır.
Radyofrekans: Radyofrekans, cilt kollajen sentezini tetiklerken cilt altı yağ dokusunun incelmesini sağlar. Derin katmanlardaki selülit sebebi olan bantların gevşetilmesine neden olur.
Karboksiterapi: Deri altına karbondioksit gazı yerleştirilir. Bu yöntemin yan etkiler arasında işlem sonrasında bölgede morarma ve rahatsızlık hissi bulunmakla birlikte, bazı selülitlerde gerileme ve kaybolma gözlemlendiği iddia edilmektedir.
ALINTI KAYNAK: https://www.ntv.com.tr/n-life/saglikli-yasam/selulit-neden-olur-nasil-gecer,7knm7SaG9EKlzAvZodjdmQ